Menü
Boşanma Davaları

Boşanma Davası – 22 Soru / 22 Cevap

Boşanma Davası

Boşanma davası hakkında merak edilenleri bu yazımızda bulabilirsiniz. Sorularınızı, aşağıda bulunan yorumlar bölümünden iletebilirsiniz. Hukuki desteğe ihtiyaç duyduğunuzda randevu almak için bizlere ulaşabilirsiniz.

Boşanma Davaları Tarafları Kimlerdir?

Boşanma davalarını açma hakkı, kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardandır. Bu sebeple boşanma davaları, sadece eşler tarafından açılabilir. Ancak boşanma davasını açmaya karar veren eşin, boşanma avukatına özel vekaletname verip hukuken yardım alması mümkündür.

Eşlerin mirasçıları da eşler adına boşanma davası açamaz. Ancak  mirasçıların bazı durumlarda açılmış olan boşanma davalarını takip etme hakkına sahiptir. 

Boşanma Davaları Hangi Nedenlerle Açılabilir?

Boşanma nedenleri Medeni Kanun’da düzenlenmiştir. Kanunda sınırlı olarak belirtilen boşanma nedenleri dışında bir nedenle boşanma davalarının açılması mümkün değildir. Medeni Kanun’da belirlenen boşanma nedenleri şunlardır:

Boşanma nedenleri özel boşanma nedenleri ve genel boşanma nedenleri olarak ikiye ayrılmaktadır. Zina, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, terk ve akıl hastalığı nedeniyle boşanma, özel boşanma sebepleridir. Evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma, anlaşmalı boşanma ve ortak hayatın kurulamaması nedeniyle boşanma, genel boşanma sebepleridir. Özel boşanma sebeplerinin varlığını ispat etmek büyük öneme sahiptir. Nitekim özel boşanma sebepleri ispat edilirse, bu fiilleri gerçekleştiren eş tam kusurlu kabul edilir.

Çekişmeli Boşanma Davası Hangi Durumlarda Açılır?

Medeni Kanunun 166. maddesinde evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davası düzenlenmiştir. Bu kanunun 1. ve 2. fıkralarında çekişmeli boşanma olarak nitelendirilen “evlilik birliğinin temelden sarsılması”; 3. fıkrasında ise anlaşmalı boşanma davası düzenlenmiştir. Anlaşmalı boşanmanın gerçekleşebilmesi için eşlerin; boşanma, velayet, nafaka tazminat başta olmak üzere boşanmaya bağlı olan tüm konularda anlaşması gerekir. Çekişmeli boşanma davası ise, tarafların anlaşmalı boşanmalarının mümkün olmadığı durumlarda açılır.

Çekişmeli boşanma davası; eşlerden biri tarafından gerçekleştirilen kusurlu davranış neticesinde, diğer eş bakımından, ortak hayatın çekilmez hale gelmesi halinde açılır. Bu bağlamda çekişmeli boşanma davası, özellikle şu durumlarda açılmaktadır:

  • Eşlerden birinin diğerine fiziksel şiddet uygulaması durumunda çekişmeli boşanma davası açılabilir.
  • Eşlerden birinin, diğerini aşağılaması, hakaret etmesi, tehdit etmesi gibi psikolojik şiddet fiillerinde bulunması durumunda çekişmeli boşanma davası açılabilir.
  • Eşlerden birinin sadakatle bağdaşmayan davranışlarda bulunması, ahlaka aykırı davranışlar gerçekleştirmesi, yüksek borçlar altına girmiş olması, devamlı alkol alması, eve geç gelmesi, kazancını saklaması, ailesine karşı eşinin karşısında yer alması, cinsel birliktelikten kaçınması ve benzeri şekillerde birliğin huzur ve mutluluğuna aykırı hareketlerde bulunması durumunda çekişmeli boşanma davası açılabilir.
  • Eşlerden birinin diğerinin gelir kaynaklarına el koyması, harçlık vermemesi gibi ekonomik şiddet fiillerinde bulunması durumunda çekişmeli boşanma davası açılabilir.

 

Boşanma Davası

Boşanma Davası Dilekçesi Nasıl Hazırlanır?

Boşanma davası dilekçesi hazırlama usulü kanunda açıkça düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre boşanma dava dilekçesinde şu unsurların bulunması gerekir:

a) Mahkemenin adı.

b) Davacı ile davalının adı, soyadı ve adresleri.

c) Davacının Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası.

ç) Varsa tarafların kanuni temsilcilerinin ve davacı vekilinin adı, soyadı ve adresleri.

d) Davanın konusu ve malvarlığı haklarına ilişkin davalarda, dava konusunun değeri.

e) Davacının iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetleri.

f) İddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceği.

g) Dayanılan hukuki sebepler.

ğ) Açık bir şekilde talep sonucu.

h) Davacının, varsa kanuni temsilcisinin veya vekilinin imzası.

Yukarıda belirttiğimiz unsurlardaki eksiklik davanın açılmamış sayılmasına neden olabilir. Söz gelimi, yukarıda belirttiğimiz (a), (d), (e), (f) ve (g) bentleri dışında kalan hususların eksik olması hâlinde, hâkim davacıya eksikliği tamamlaması için bir haftalık kesin süre verir. Bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması hâlinde dava açılmamış sayılır.

Boşanma Davalarında Hangi Yargılama Usulü Uygulanır?

Hukukumuzda davaların hangi şekilde görüleceğini, Hukuk Muhakemeleri Kanunu düzenlemiştir. Bu kanuna göre; çekişmeli yargı işleri, yazılı yargılama usulüne tabidir. Boşanma davası da çekişmeli yargı işlerinden olmakla beraber; Medeni Kanun 184.madde hükümleri saklı kalmak kaydı ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca görülür. Medeni Kanun 184. hükmüne göre;

  1. Hâkim, boşanma veya ayrılık davasının dayandığı olguların varlığına vicdanen kanaat getirmedikçe, bunları ispatlanmış sayamaz.
  2. Hâkim, bu olgular hakkında gerek re’ sen, gerek istem üzerine taraflara yemin öneremez.
  3. Tarafların bu konudaki her türlü ikrarları hâkimi bağlamaz.
  4. Hâkim, kanıtları serbestçe takdir eder.
  5. Boşanma veya ayrılığın fer’ î sonuçlarına ilişkin anlaşmalar, hâkim tarafından onaylanmadıkça geçerli olmaz.
  6. Hâkim, taraflardan birinin istemi üzerine duruşmanın gizli yapılmasına karar verebilir.

Medeni Kanundaki bu düzenlemelere göre boşanmada davaları, yazılı yargılama usulüne tabidir. Yazılı yargılama usulü uyarınca, taraflar karşılıklı olarak sırasıyla; dava dilekçesi, cevap dilekçesi, cevaba cevap dilekçesi ve ikinci cevap dilekçesini sunarlar. Dilekçeler aşamasının tamamlanmasından sonra hakim, dilekçeleri inceler ve bu hususta tutanak düzenler. Hakimin dilekçeleri incelediğine dair düzenlediği tutanak, tensip zaptıdır. Hakim tensip zaptı ile taraflara bir ön inceleme duruşma günü tayin eder.

Boşanma davalarında, ön inceleme aşamasının duruşmalı olarak yapılır. Hakim ön inceleme aşamasında, yalnızca dava şartları ve ilk itirazları inceler. Ön inceleme aşaması tamamlandıktan sonra tahkikat aşamasına geçilir. Tahkikat aşaması, tarafların ileri sürdükleri iddia ve vakıaların gerçek olup olmadığı ve sunulan delil ve belgelerin tartışılıp değerlendirmeye tabi tutulduğu aşamadır. Tahkikat aşaması tamamlandıktan sonra, sözlü yargılama aşamasına geçilir.

Sözlü yargılama aşamasında, taraflara son diyecekleri hususlar sorulur ve karar aşamasına geçilerek dava hakkında hüküm verilir. Boşanma davasında verilen hükme itiraz yolu açıktır. Taraflardan biri, verilen hükme kısmen veya tamamen itiraz ettiğinde dosya, İstinaf Mahkemesi’ne gönderilir. Boşanma davaları bakımından istinaf süresi gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftadır. Boşanma davalarında istinaf mahkemesinin kararına karşı da itirazda bulunmak mümkündür. Bu durumda dosya, temyiz mahkemesi olan Yargıtay’a gönderilir.

Boşanma Davası

Boşanma Davalarını Kimin İspat Etmesi Gerekir?

Boşanma davalarında davacı tarafın, boşanmaya neden olayları sıra numarası ile açıklanması ve iddia ettiği her bir olayın hangi deliller ile ispat edileceğini ortaya koyması gerekir.

Boşanma Davaları Hangi Deliller ile İspat Edilebilir?

Boşanma davalarının ispatında her türlü hukuki delilin kullanılması mümkündür. Bu kapsamda:

  • Boşanmaya neden olan olaylar ve kusur bakımından; darp raporları, fotoğraf, ses ve video kayıtları, taraflar arasındaki mesajlaşmalar, konaklama kayıtları, ceza davaları ve tanık anlatımları,
  • Velayet bakımından; talepler bakımından uzman görüşü, fotoğraf, ses ve video kaydı ve benzeri deliller,
  • Kazançlarının ve mal varlıklarının ispatı bakımından; ekonomik ve sosyal durum araştırma sonuçları, tapu kayıtları, banka hesap hareketleri, sahip oldukları araçlara ilişkin ruhsatlar kullanılabilir.

Boşanma Davalarında Kaç Tanık Dinlenir?

Boşanma davalarının ispatında en önemli delillerden biri, boşanmaya neden olaylar konusunda görgüye dayalı bilgisi olan tanıkların anlatımlarıdır. Özellikle boşanma davalarında tanık anlatımları büyük öneme sahiptir.

Medeni Kanunda veya Yargıtay içtihatlarında tanıkların en fazla kaç tane bildirileceğine ilişkin yasal bir sınırlama getirilmemiştir. Ancak bildirilecek tanıkların davanın uzamasına ve hakkın kötüye kullanılmasına neden olmayacak sayıda olması gerekir. Aksi durumda mahkeme hakimi, tanıkların hangi konuda dinleneceğine ilişkin açıklama yapmak için süre verip; gerekli görmediği tanığın dinlenilmemesine karar verebilir. Hakkın kötüye kullanılması gibi bir durum olmadığı sürece bildirilen tüm tanıkların dinlenilmesi, tarafların yasal hakkıdır.

Boşanma Davalarında Cevap Verilmezse Ne Olur?

Boşanma dava dilekçesinin mahkemeye sunulmasından sonra mahkeme tensip zaptı hazırlar. Mahkeme tarafından hazırlanan tensip zaptı ve dava dilekçesi, davalı tarafa tebliğ edilir. Davalı tarafın, dava dilekçesini tebliğ aldığı tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde cevap dilekçesini sunması gerekir.

Cevap dilekçesini süresi içerisinde sunmayan taraf, dava dilekçesindeki iddiaları inkar etmiş sayılır. Bu kapsamda cevap dilekçesi sunulmazsa davalı taraf “iddiaları kabul etmiyorum” demiş olur. Ancak cevap dilekçesi sunulmaması durumunda davalı, delil sunamayacağı gibi tanık da bildiremez. Bu yönüyle cevap dilekçesi sunmayan taraf, dava içerisinde çok büyük bir hak kaybı yaşayabilir. Bu yönüyle davalının cevap dilekçesi sunmamış olması, davacının lehinedir. Nitekim davacı taraf, dava dilekçesindeki iddialarını ispat ederse davasını kazanabilir.

Boşanma Davalarında Duruşmaya Katılmak Gerekir Mi?

Avukatları aracılığıyla boşanma davası açan eşlerin, duruşmaya bizzat katılmaları şart değildir. Nitekim boşanma avukatı, söz konusu davaları bizzat müvekkil adına takip edecektir. Ancak boşanma avukatından hukuki destek alınmadığı durumlarda tarafların, duruşmaya katılması gerekir. Bu durum özellikle davacı taraf için bir zorunluluktur. Nitekim davacı taraf, haklı bir gerekçe olmaksızın duruşmaya katılmazsa ve davalı taraf da davayı takip etmediğini bildirse dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.

Anlaşmalı boşanma duruşmaları, olağanüstü bir durum olmadığı sürece tek celsede sona erer. Anlaşmalı boşanma duruşmasında hakim, iradelerinin baskı altında olup olmadığını anlamak için eşleri bizzat dinler. Bu sebeple anlaşmalı boşanma davalarında tarafların duruşmaya katılması şarttır. Anlaşmalı boşanma davalarında, boşanma avukatından yardım alınmış olsa dahi, taraflar duruşmada hazır olmak zorunludur. Aksi durumda anlaşmalı boşanmaya karar verilemez.

Boşanma Davasında Velayet Nasıl Talep Edilir?

Boşanma davalarında velayet talebinde bulunan tarafın, bu konudaki talebini dava dilekçesinde ya da cevap dilekçesinde mahkemeye bildirmesi gerekir. Dava dilekçesinde veya cevap dilekçesinde velayet talebinde bulunmayan tarafın, iddiasını değiştirip genişletmesi hukuken mümkün değildir. Ancak velayet bakımından en belirleyici kriter, çocuğun üstün menfaatidir. Bu sebeple mahkeme, dava dilekçesinde veya cevap dilekçesinde velayet talep etmeyen tarafın, ilerleyen süreçte velayet talebinde bulunması ve bu durumun da çocuğun üstün menfaatine daha uygun olacağını değerlendirmesi durumunda velayeti o tarafa yine de verebilir.

Diğer yandan velayet, boşanmaya bağlı nitelikte bir uyuşmazlıktır. Bu sebeple açılan boşanma davasında tarafların boşanmalarına karar verilirken velayet konusunda da mutlaka karar verilmesi gerekir. Bu kapsamda boşanmaya karar verilirken velayetin boşta bırakılması hukuken mümkün değildir. Boşanma davalarında dava süresince çocuğun menfaatini koruma adına tedbiren velayet kararı verilmesi de mümkündür. 

Boşanma davasında velayet konusunda karar verildikten sonra velayet yeniden dava konusu edilebilir. Burada en önemli kriter çocuğun üstün menfaatidir. Çocuğun üstün menfaatinin gerekli kıldığı durumlarda velayet davası açılması mümkündür.

 

Boşanma Davası

Boşanma Davasında Nafaka Talep Edilirken Hangi Hususlara Dikkat Edilmesi Gerekir?

Boşanma davasında eşlerin, iştirak nafakası, yoksulluk nafakası ve tedbir nafakası talebinde bulunması mümkündür. Tedbir nafakası, dava açıldığı tarihten kararın kesinleştiği tarihe kadar olan ve isminden de anlaşılacağı üzere tedbir amacı ile hükmedilen nafakadır. Yoksulluk nafakası, boşanma sebebi ile yoksulluğa düşecek olan taraf lehine ödenen nafaka türüdür. Bununla beraber iştirak nafakası, velayet hakkı kendisinde olmayan tarafın, müşterek çocuğun giderlerine katılması amacıyla ödenen nafaka türüdür.

  • Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için, yoksulluk nafakasının talep edilmesi şarttır. Tarafların talebi olmaksızın hakim, kendiliğinden yoksulluk nafakasına hükmedemez. Yoksulluk nafakası üç aşamada talep edilebilir: Dilekçelerin sunulması aşamasında yazılı olarak, dava devam ederken sözlü olarak ve boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içinde ayrı bir dava açmak suretiyle. Yoksulluk nafakası, boşanma kararı kesinleştikten sonra ayrı bir dava ile talep edilebilir. Ancak burada tekrar harç yatırmanın gerekir. Bu şekilde yoksulluk nafakası istenilebilmesi için boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 1 yıllık zamanaşımı içinde davanın açılmış olması gerekir.
  • İştirak nafakası bakımından ise talepte bulunma zorunluluğu yoktur. İştirak nafakası, kamu düzenine ilişkin olup; taraflar talepte bulunmasa dahi hakim kendiliğinden iştirak nafakası ödenmesine hükmedebilir. Ancak uygulamada talep olmadığında iştirak nafakası hükmedilmediği durumlarla sıklıkla karşılaşmaktayız. İştirak nafakasının miktarı tayin edilirken çocuğun giderleri ve tarafların mali gücü dikkate alınır. Bu suretle hükmedilen iştirak nafakası, tarafların koşullarında değişiklik olmaması halinde çocuk 18 yaşına gelinceye kadar devam eder.
  • Tedbir nafakası bakımından da talep de bulunma zorunluluğu bulunmamaktadır. Nitekim Medeni Kanun 169. Maddesinde “Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re’ sen alır.” denilmektedir. Bu maddeye göre hakim, tedbir nafakasını talep olmaksızın kendiliğinden hükmedebilecektir. Diğer yandan tedbir nafakası talebi, dava açılırken ileri sürülmese dahi boşanma davasının her aşamasında talep edilebilir.

Boşanmada Hangi Tür Tazminatları Talep Edebilirim?

Boşanma davalarında, maddi tazminat ve manevi tazminat olmak üzere iki türlü tazminat talebinde bulunmak mümkündür. Her iki tazminat türü bakımından da tarafların kusur dereceleri önem arz eder. Zira kusur bulunmaması halinde tazminat da söz konusu olmayacaktır.

Boşanmadan kaynaklanan manevi tazminat, Medeni Kanun 174/2 hükmü ile düzenlenmiştir. Kanundaki bu düzenlemeye göre boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. Manevi tazminata hükmedilebilmesi için kişilik haklarının saldırıya uğramış olması şartı aranır. Kişilik hakları, kişinin toplum içindeki saygınlığını ve kişiliğini serbestçe geliştirmesini temin eden değerlerin tümü üzerindeki haklardır. Manevi tazminat talep edilmesi haline örnek olarak “eşlerden birinin diğerine hakaret etmiş olması” verilebilir.

Bununla beraber Medeni Kanun madde 174/1 hükmünde, boşanmadan kaynaklı maddi tazminat düzenlenmiştir. Kanundaki bu düzenlemeye göre mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya da az kusurlu taraf, maddi tazminat isteyebilir. Maddi tazminat hükmedilmesi için daha az kusurlu veya kusursuz olan tarafın menfaatleri boşanma yüzünden zedelenmiş olmalıdır. Bu hususa örnek olarak tarafların “boşanma neticesinde kendilerine yeni bir hayat düzeni kuracak olmaları” gösterilebilir.

Boşanma Davasında Gizlilik Kararı Verilir Mi?

Hukuk Muhakemeleri Kanunumuzun 28. Maddesinde aleniyet ilkesi düzenlenmiştir. Kanundaki bu ilkeye göre duruşmaların aleni olarak yapılması gerekir ve herkes, istediği duruşmayı izleme hakkına sahiptir. Boşanma davaları için de aynı kural geçerlidir. Boşanma davalarının da ilgisi olsun veya olmasın herkes tarafından izlenilmesi mümkündür.

Duruşmaların aleni olarak yapılması ilkesinin bazı istisnaları bulunmaktadır. Nitekim genel ahlâkın veya kamu güvenliğinin yahut yargılama ile ilgili kişilerin korunmaya değer üstün bir menfaatinin kesin olarak gerekli kıldığı hâllerde duruşmaların bir kısmının veya tamamının gizli olarak yapılmasına karar verilebilir. Boşanma davalarında gizlilik kararı verilmesi ise Medeni Kanun’un 184. Maddesinde özel olarak düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre hâkim, taraflardan birinin istemi üzerine duruşmanın gizli yapılmasına karar verebilir. Söz gelimi tarafların veya çocuklarının kişilik haklarının korunmaya değer yanlarının bulunduğu isnatların bulunduğu boşanma davasında gizlilik kararı verilmesi mümkündür.

Boşanma Davası Açma Masrafı Nedir?

Hukuk Muhakemeleri Kanunu gereğince bir davanın açılması için usulüne uygun olarak harçlarının yatırılmış olması gerekir. Boşanma davasının açılması için de gerekli harçların ve masrafların yatırılması gerekir. Boşanma davalarında dava açılış masrafı yaklaşık olarak 700-TL’dir. Bu masrafların dava açılışında peşin olarak ödenmesi gerekir.

Boşanma Davaları

Boşanma Davasında Tedbir İstenebilir Mi?

Eşlerden biri adına kayıtlı olan mal varlığının devredilmesini engellemek için mahkemeden ihtiyati tedbir kararı alınması gerekir. İhtiyati tedbir, Hukuk Muhakemeleri Kanun’un 389 hükmünde düzenlenmiştir. Kanundaki düzenlemeye göre mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.

Eşlerin, birbirleri adına kayıtlı olan mallar üzerine ihtiyati tedbir talebinde bulunmaları mümkündür. Ancak bu yöndeki ihtiyati tedbir taleplerinin boşanma davası içerisinde kabul edilmesi hukuken mümkün değildir. Nitekim Yargıtay dava konusu olmayan mal varlığı değerleri üzerine ihtiyati tedbir konulamayacağını, boşanma davalarında da uyuşmazlığın eşlerin adına kayıtlı mallar olmadığını değerlendirmiştir. Bu sebeplerle boşanma davası içerisinde ihtiyati tedbir talebinin kabul edilmesi mümkün değildir.

Mal rejiminin tasfiyesi istemiyle açılacak davalarda davanın konusu, bizzat o malvarlığıdır. Bu sebeple mal paylaşımı davası açılması durumunda mahkemeden dava konusu olan mal varlığının üçüncü kişilere satılmasını veya devredilmesini engellemek için ihtiyati tedbir talep etmek mümkündür. 

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2019/1503 E., 2019/8395 K., 09.09.2019 T.

“Boşanma ve ayrılık davası açılınca alınabilecek tedbirler Türk Medeni Kanunu’nun 169. maddesinde gösterilmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre sadece uyuşmazlık konusu hakkında tedbir kararı verilebilir (HMK m. 389/1). Boşanma davasındaki boşanmaya karar verilmesi halinde hükmedilmesi mümkün olan boşanmaya bağlı tazminat ve nafaka haklarının elde edilmesini temin etmek için de olsa dava konusu olmayan ve eş üzerine kayıtlı bulunan taşınmazlar üzerine tedbir konulamaz. Bu husus nazara alınmadan davalı-karşı davacı erkeğin malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir konulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.”

Boşanma Davası Ücreti Ne Kadardır?

Avukatlık asgari ücret tarifesi, avukatların yapacağı her türlü hukuki yardımda hak kazanacakları en az ücreti belirleyen tarifedir. Asgari miktar, tarifede belirtilmiş olmakla beraber; avukatın asgari tutarın üzerinde vekalet ücreti talep etmesinin önünde bir engel bulunmamaktadır. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde, aile mahkemeleri bakımından ayrı bir ücret belirlenmemekle beraber “Asliye Mahkemelerine takip edilen davalar için” alt sınır 5.100-TL’dir. Söz konusu ücret boşanma davaları bakımından da uygulanır. Bu kapsamda 2022 yılı boşanma davası ücretinin en az 5.100-TL olarak belirlenmiştir.

Avukatlık asgari ücret tarifesinde belirlenen bu ücretin, her boşanma avukatı için aynı olduğu ise söylenemez. Ayrıca söz konusu ücrete dava masraflarının dahil olmadığını belirtmek gerekir.

Boşanma Davası Hesap Hareketleri İstenebilir Mi?

Boşanma davasında nafaka ve tazminat gibi talepler bakımından tarafların ekonomik durumlarının tespit edilmesi gerekir. Tarafların ekonomik durumlarının tespiti bakımından ekonomik ve sosyal durum araştırma sonuçlarına, tapu kayıtlarına ve sahip oldukları araçlara ilişkin ruhsatlara bakılır. Ancak tarafların mal varlıkları yanında, bankadaki birikimleri ve hesap hareketleri de büyük öneme sahiptir. Bu kapsamda boşanma davalarında, usulüne uygun olarak talep edildiği durumlarda, karşı tarafın banka hesap hareketlerinin istenilmesi mümkündür.

Avukatsız Boşanma Davası Açma Ücreti Nedir?

Boşanma davasının avukatsız takip edilmesi mümkündür. Bu takdirde sadece yukarı bahsettiğimiz yargılama masraflarına ilişkin ücretler ödenir. Boşanma davası bakımından yapılacak masraf; tarafların sunduğu tanık sayısı, dosyanın bilirkişiye gidip gitmeyeceği, dosyada keşif yapılıp yapılmayacağı, başka yerden istenecek olan belgeler, taraflara ve tanıklara yapılacak tebligat sayılarına göre değişiklik arz etmektedir. Bu sebeplerle yapılacak masraf 700-TL ile 1.000-TL arasında değişiklik gösterir.

Boşanma Davası Yetkili Mahkeme Nasıl Belirlenir?

Boşanma ve ayrılık davalarında yetkili mahkeme, Medeni Kanun’un 168. Maddesinde düzenlenmiştir. Söz konusu düzenlemeye göre boşanma ve ayrılık davalarında yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir. Bu takdirde boşanma davasını önce açan taraf, yetkili mahkemeyi belirleyebilecektir.

Boşanma Davasında Yetkili Mahkeme Hatalı Belirlenirse Ne Olur?

Boşanma davalarında yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir. Ancak davanın, yetkili mahkemede açılmaması durumunda davalı taraf, cevap dilekçesi ile birlikte yetki itirazında bulunabilir. Yapılacak yetki itirazında, hangi gerekçelerle yetki itirazında bulunulduğunun ve yetkili mahkemenin hangi mahkeme olduğunun ifade edilmesi gerekir. Cevap dilekçesi ile yetki itirazında bulunulmazsa ya da bulunurda yetkili mahkeme gösterilmezse yetki itirazı dikkate alınmaz. Yetki itirazını alan mahkeme, bu itirazı ilk duruşmada değerlendirir ve gerekli araştırmaları yaparak karar verir.

Çekişmeli Boşanma Davaları İle Anlaşmalı Boşanma Davalarının Farkı Nedir?

Anlaşmalı boşanma davaları da çekişmeli boşanma davaları da Medeni Kanun’un 166. maddesinde düzenlenmiştir. Ancak bu iki dava türü niteliği itibariyle tümüyle birbirinden farklıdır. Nitekim anlaşmalı boşanma davalarında kusur araştırması yapılmadığı için bu davalar tek celsede sonuçlanmaktadır. Bu sebeple anlaşmalı boşanma davaları yaklaşık olarak 1,5 ay içerisinde kesinleşmektedir.

Çekişmeli boşanma davalarında ise taraflara ikişer defa dilekçe sunma hakkı verilmekte, boşanmaya neden olan olaylar tek tek araştırılmakta, tanıklar dinlenilmekte ve ilgili kurumlardan yazılar istenilmektedir. Bu sebeple çekişmeli boşanma davaları, anlaşmalı boşanma davalarında çok daha uzun sürmektedir. Bu süre mahkemelerin iş yoğunluğuna göre değişmekle birlikte davanın açıldığı ilk mahkemede ortalama 2 yıl sürmektedir. Ancak verilen karara itiraz edilmesi durumunda istinaf ve temyiz incelemeleri de 3 yıldan fazla sürebilmektedir.

Yazar Hakkında

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunudur. İstanbul Barosu'na bağlı olarak avukatlık hizmeti vermektedir. Uzmanlık alanı, aile hukukundan kaynaklanan davalardır. Boşanma avukatı olarak Milliyet/Pembenar ekinde köşe yazarlığı yapmaktadır.

Yorumlar

    Yorum Bırak