Velayet hakkında merak edilenleri bu yazımızda bulabilirsiniz. Sorularınızı, aşağıda bulunan yorumlar bölümünden iletebilirsiniz. Hukuki desteğe ihtiyaç duyduğunuzda randevu almak için bizlere ulaşabilirsiniz.
Velayet Nedir?
Velayet, reşit olmayan veya kısıtlanan ergin çocuğun, bakımı, eğitimi, korunması ve temsili gibi konularda anne-babaya tanınan hak ve sorumlulukların bütünüdür.
Bu hak kendisine verilen taraf, çocuğun kişiliğine ve mallarına dair hakları, ödevleri, yetkileri ve yükümlülükleri de yerine getirmek zorundadır. Bu kapsamda anne ve babanın çocukların kişiliklerine dair hak ve ödevleri, özellikle çocukların şahıslarına bakmak, onları görüp gözetmek, geçimlerini sağlamak, yetiştirilmelerini ve eğitimlerini gerçekleştirmektir. Bu noktada çocuğu eğitim ile istenilen ölçüde dürüst, kötü alışkanlıklardan uzak, iyi ahlâk sahibi, çalışkan ve bilgili bir insan olarak yetiştirmek anne ve babanın yükümlülüğündedir. Anne ve ve babanın, sayılan tüm bu unsurlar yönünden örnek teşkil etmeleri, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimine dair tüm önlemleri almaları da gerekmektedir.
Bu konudaki dava ve talepler, kural olarak kamu düzenindendir. Bu durumun sonucu olarak bu davalarda davalarda re’sen (kendiliğinden) araştırma ilkesi uygulanmaktadır. Re’sen araştırma ilkesi gereğince hakim, tarafların talepleriyle bağlı değildir. Hakim, çocuğun menfaati gerektirdiği şekilde karar verme yetkisine sahiptir.
Velayet Hakkı Hangi İmkanları Tanır?
Velayet hakkı sahibi, çocuğun geleceği ile ilgili konularda, özellikle bakımında ve korunmasında karar alma hakkına ve yetkisine sahiptir. Bu minvalde evlilik birliği içerisinde anne ve baba;
- Çocuklarının bakım ve eğitimi konusunda menfaatine uygun karar alabilme,
- Çocuğun adını ve dini eğitimini belirleme,
- Çocuklarının bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlâkî ve toplumsal gelişimini sağlama ve koruma,
- Çocuğun yetenek ve eğilimlerine uygun şekilde eğitimi sağlama konularında söz sahibidir.
Bu hakkın kullanılabilmesi için hem anne ve babanın hem de çocuğun sorumlulukları bulunmaktadır. Bu kapsamda çocuk, bu hakka sahip olanın sözünü dinlemekle yükümlüdür. Yine benzer şekilde çocuk, anne ve babasının rızası dışında evi terk edemez. Ayrıca yasal sebep olmadıkça çocuğun anne ve babadan alınması da mümkün değildir. Anne ve baba, haklarını kullanırken, olgunluğu ölçüsünde çocuğa hayatını düzenleme olanağı tanımalıdır. Bu kapsamda anne ve babanın, önemli konularda olabildiğince çocuğun düşüncesini göz önünde tutması gerekir.
Boşanmada Çocuk Kime Verilir?
Boşanma davalarında çocuğun kime verileceği konusunda hâkimin geniş bir takdir hakkı bulunmaktadır. Bu takdir hakkı çerçevesinde hâkim, belirleme yaparken özellikle çocuğun üstün menfaatini gözetir. Bu bağlamda hakim, çocuğun ihtiyaçlarına, yaşına ve tarafların ruhsal, fiziksel, sosyal ve ahlaki standartlarına göre karar verir.
Boşanma davalarında çocuğun kime verileceğinin belirlenmesindeki amaç, küçüğün ileriye dönük menfaatidir. Bu kapsamda mahkemenin küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına alması gerekir. Bu sebeple çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini engelleyen her olayın ayrıntılı olarak ele alınması gerekir. Hakim, ortaya çıkabilecek herhangi bir tehlikeyi ve doğuracağı sonuçları değerlendirerek karar verir. Bu kapsamda, çocuğunun cinsiyeti, doğum tarihi, eğitim durumu, kimin yanında okumakta olduğu, talepte bulunanın çocuğun eğitim durumu ile ilgilenip ilgilenmediği, sağlığı, sağlık durumuna göre tedavi olanaklarının kimin tarafından sağlanabileceği gibi konular göz önünde tutulur.
Ayrıca velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde ana babadan kaynaklanan özelliklerin de dikkate alınması kaçınılmazdır. Bu nedenle, mahkemece çocuğu başkasına bırakma, ihmal etme, kaçırma, iradi olarak terk etme, yönlendirme hususları ile tarafın talebinin olup olmaması, şiddet uygulaması, ekonomik durumu, mesleği, yaşadığı ortam, kötü davranışı, alkol bağımlılığı, sağlığı ve benzeri durumlar dikkate alınmalıdır.
İfade ettiğimiz bu özellikle yanında mümkün oldukça çocuğun alıştığı ortamın değiştirilmemesine, kardeşlerin ayrılmamasına özen gösterilmelidir. Benze şekilde verileceği taraf yanında kalmasının çocuğun bedeni, fikri, ahlaki gelişmesine engel olup olmayacağı yönünde ciddi ve inandırıcı delil olup olmadığı veya hemen meydana gelecek tehlikenin varlığının ispat edilip edilemediği hususları da mutlaka araştırılmalıdır.
Boşanmada çocuklar kime verilir 2021 yılında da yukarıda belirttiğimiz şekilde cevaplanmaktadır.
Mahkeme, Geçici Velayeti Hangi Durumlarda Verir?
Boşanma davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin gerekli olan geçici önlemleri kendiliğinden alma hakkı sahiptir. Bu kapsamda boşanma davalarında hakim, müşterek çocuğun kimin yanında kalacağı, diğer tarafla görüşme zamanları veya giderlerinin nasıl karşılanacağı konularında ihtilaf yaşanırsa bu ihtilafları gidermek için geçici velayet kararı verir.
Evlilik Dışı Çocuğun Velayetini Kim Kullanır?
Evlilik birliği dışında dünyaya gelen çocuğun velayeti, kural olarak anneye aittir. Ancak yukarıda ifade ettiğimiz üzere burada en önemli kriter çocuğun üstün menfaatidir. Bu kapsamda annenin yaşının küçük olması durumunda, çocuğa vasi atanması veya babaya verilmesi mümkündür. Yine benzer şekilde mahkeme, annenin kısıtlı olması durumunda çocuğa vasi atanmasına veya babaya verilmesine karar verebilir.
Evlilik birliği dışında dünyaya gelen çocuğun baba ile arasında soy bağının kurulması da mümkündür. Bu tür durumlarda çocuk ile baba arasındaki soy bağı; babanın çocuğu tanıması, annesi ile evlenmesi veya hâkim kararıyla mümkündür.
Evlilik Dışı Çocuğun Hakları Nelerdir?
Çocuğun, evlilik içinde veya dışında dünyaya gelmesi haklarında bir değişikliğe neden olmamaktadır. Bu minvalde evlilik dışında dünyaya gelmiş olsa da çocuk, anne ve babasının sözünü dinlemekle yükümlüdür. Yine evlilik dışında dünyaya gelen çocuk da annesinin rızası dışında evi terk edemez.
Boşanmış Baba Kaç Yaşında Çocuğu Yatılı Alabilir?
Boşanma davası açıldığında hakim, tedbir niteliğinde bir ara karar ile müşterek çocuğun kimin yanında kalacağı ve diğer tarafla hangi sıklıkla görüşeceği konusunda karar verir. Bu ara kararlara, geçici velayet ve tedbiren kişisel ilişki denilmektedir. Hakim, kararında müşterek çocuğun yaşını, gelişimini ve davranışsal özelliklerini dikkate alır. Bu hususlar mahkemenin görevlendireceği sosyal hizmet uzmanı tarafından araştırılmaktadır. Sosyal hizmet uzmanı raporunda çocuğun halen anne bakım ve şefkatine muhtaç olduğu ile özellikle uzun süreli ve yatılı olarak anne yanından ayrılmasının çocuğun bedeni ve fikri gelişmesine engel olacağı değerlendirilirse, kişisel ilişkinin yatılı olmayacak şekilde kurulması gerekir. Zira velayet ve kişisel ilişkinin kurulmasında önemli olan çocuğun üstün menfaatidir. Çocuk, anne yanından ayrıldığında gelişimi zarara uğramayacak ölçüde kişisel ilişki kurulmalıdır.
Yargıtay içtihatlarında yaş konusunda kriterler tam olarak belirlenmemiştir. Ancak uygulamada her olayın şartlarına göre mahkeme hakimi kişisel ilişkiyi takdir hakkı çerçevesinde değerlendirmektedir. Bu bağlamda:
- Çocuğun 0-2 yaş döneminde anneye mutlak bağlılığının olduğu kabul edilmektedir. Bu yaş döneminde yatılı kişisel ilişki, çocuğun beslenmesini ve düzenini olumsuz etkilemektedir. Bu sebeple mahkemeler, baba ile çocuk arasında, 2 yaşına kadar olan dönemde yatılı olarak kişisel ilişki kurmamaktadır.
- Çocuğun 2 -5 yaş dönemi ise anne ile olan bağlılığının azaldığı, çocuğun sosyal hayata yavaş yavaş uyum sağladığı kabul edilmektedir. Bu dönemde mahkeme, baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin yatılı olarak kurulmasını sağlamaktadır. Burada babanın, çocuğun ihtiyaçlarını karşılayabileceğini ispatlanması gerekir. Ancak hakimlerin bu konudaki takdir hakkı oldukça geniştir. Uygulamada hakimlerin, her olayın özeline göre takdir haklarını kullandıklarını gözlemlemekteyiz. Bu dönemde çocuğun henüz okula başlamamış olması sebebiyle yaz tatili ve sömestr tatili gibi dönemlerde çoğunlukla kişisel ilişki kurulmamaktadır.
- Çocuğun 5-18 yaş dönemi ise eğitim hayatının başladığı ve anne bağımlılığının da sona erdiği bir dönem olarak kabul edilmektedir. Bu dönemde ise normal şartlarda, çocuk ile baba arasında hem yatılı hem de okul tatillerini kapsayacak şekilde kişisel ilişki kurulması gerekir. Ancak kurulacak kişisel ilişki bakımından çocuğun görüşünün alınması da gerekmektedir.
Boşanma Davasında Velayet Nasıl Belirlenir?
Boşanma davalarında velayetin kime verileceğinin tayini bakımından pedagog, psikolog ve sosyal hizmet uzmanları görevlendirilmektedir. Görevlendirilen uzmanlar, taraflar ve müşterek çocuk ile görüşerek bir sosyal inceleme raporu (SİR) hazırlamaktadır. Ancak hazırlanan bu rapor, hâkim bakımından bağlayıcı değildir. Hakim, bu rapor doğrultusunda vicdani kanaatine göre kararını verir.
Boşanma Davası Sırasında Çocuğun Gösterilmemesi Mümkün Mü?
Velayet kendisine verilmeyen tarafın, çocuğu ile düzenli kişisel ilişki kurması hem çocuk hem de anne-baba için bir haktır. Bu hakkın, diğer ebeveyn tarafından gasp edilmesi kabul edilemez bir durumdur. Bu sebeple boşanma davası sırasında çocuğunu göremeyen taraf, çocuğun kendisine verilmesini talep etme hakkına sahiptir. Ayrıca kişisel ilişkiyi engelleyen taraf hakkında İcra İflas Kanunun 341. Maddesi doğrultusunda “çocuk teslimi emrine muhalefet” veya Hukuk Muhakemeleri Kanunumuzun “Tedbire Muhalefetin Cezası” başlıklı 398. Maddesinde belirtilen şikayetlerin yapılması mümkündür. Dolayısıyla boşanma davası sırasında çocuğun gösterilmemesinin hem hukuki hem de cezai yaptırımları olduğunu söylemek gerekir.
Anlaşmalı Velayet Değişikliği Mümkün Mü?
Tarafların tek başına anlaşmaları velayetin değiştirilmesini sağlamaz. Taraflar anlaşmış olsalar dahi çocuğun hakları konusunda değişiklik yapmaya mahkemeler yetkilidir. Bu konuda tarafların kendi aralarında yapacakları sözleşmenin bir geçerliliği bulunmamaktadır. Yine bu konudaki işlemlerin noterden yapılması da mümkün değildir.
Boşanmış Annenin Yeniden Evlenmesi Durumunda Velayet Değiştir Mi?
Velayet hakkı kendisine verilen tarafın, başka biriyle evlenmesi durumunda, bu hak diğer tarafa kendiliğinden geçmez. Nitekim MK 349’da “Velayete sahip ana veya babanın yeniden evlenmesi, velayetin kaldırılmasını gerektirmez.” denilmektedir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere hak sahibi olan anne veya babanın yeniden evlenmesi, velayetin kaldırılmasını gerektirmemektedir. Ancak hakim, çocuğun menfaati gerektirdiğinde velayet sahibini değiştirebileceği gibi çocuğa vasi de atama yetkisine sahiptir.
Aldatan Eş Çocuğun Velayetini Alabilir Mi?
Eşlerin birbirlerine karşı kusurlu davranışları velayetin diğerine verilmesine tek başına neden olmaz. Bu kapsamda eşlerden birinin sadakate aykırı davranışlarda bulunmasının çocuğun kime verileceğine tek başına bir etkisi bulunmamaktadır. Eşlerden birinin sadakate aykırı davranışları velayetin belirlenmesinde tek başın belirleyici değildir. Ancak eşlerden birinin çocuğa dair yükümlülüklerini ağır şekilde ihmal ederek sadakatsiz davranması ihtimal dahilindedir. Benzer şekilde eşlerden biri, çocuğa kötü örnek olacak davranışlarda bulunması da mümkündür. Bu tür durumlar, çocuğun kime verileceği ve kişisel ilişkinin ne şekilde kurulacağı bakımından oldukça önemlidir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2013/582 E., 2013/14018 K., 16.05.2013 T. “Mahkemece, tarafların ortak çocuğu 2001 doğumlu B…’in velayet hakkı, annenin yaşam tarzının çocuğu olumsuz etkileyeceği gerekçesiyle davacı babaya verilmiştir. Yaşı itibariyle velayet konusunda görüş ve düşüncesini açıklama olgunluğuna eriştiği anlaşılan müşterek çocuk anne ile birlikte yaşamak istediğini beyan etmiştir. Annenin güven sarsıcı davranışlarının bulunması tek başına velayetin kendisine verilmesine engel teşkil etmez. Velayet düzenlemesinde asıl olan küçüğün üstün yararıdır. Bu nedenle müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesi gerekir” |
Çocuklar, Akrabalara Verilebilir Mi?
Evlilik birliği içerisinde dünyaya gelen çocukların velayeti, annesi ve babası tarafından birlikte kullanılmaktadır. Bu tür durumlarda anne ve babanın tüm hakları eşittir. Annenin veya babanın, vefat etmesi durumunda ise bu hak, hayatta kalan tarafından kullanılacaktır. Anne veya baba dışındaki kişiler, kural olarak bu hakka sahip olamazlar Bu kişilerin çocuğa ne kadar süredir baktıklarının veya emeklerinin de bir önemi bulunmamaktadır. Bu durum çoğunlukla cezaevine giren anne veya babanın yakın akrabalarının çocuğu büyütmesi durumunda karşımıza çıkmaktadır. Bu tür durumlarda çocukların velayeti; dede, büyükanne, amca, hala, teyze gibi akrabalara verilemez. Bu kişiler şartları oluşması halinde sadece vasi olma hakkına sahiptir.
Bu kuralım tek istisnası, evlat edinmedir. Bu tür durumlarda evlat edinmenin şartlarının oluşup oluşmadığının araştırılması gerekir. Evlat edinmenin şartları oluştuğu takdirde evlat edinenin de çocuk üzerinde velayet hakkı bulunmaktadır.
18 Yorumlar
Adem
30/03/2021 at 11:02Merhaba babamın 2 ci evliliğinden bir çocugu var reşit degil 15 yaşlarında annesiyle beraber taşınmaz hisselerini satmak istiyorlar.tapu satış yapabilir diyor .yasal herhagi işleme gerek varmı kimi hakim izni gerek diyor.çocuk reşit degil sadece,bilgi alabilirmiyim.
Yaşar Öksüz
30/03/2021 at 11:33Merhaba Adem Bey,
Velayet altındaki çocuğun taşınmazları, ancak çocuğun ihtiyaçları için özel bir durum varsa satılabilir. Bu şekilde taşınmazının satılabilmesi için ise hakimin iznine ihtiyaç bulunmaktadır. Bu hususlar Medeni Kanunun 356. maddesinde ve 327. maddesinde belirtilmiştir. Ancak sağlıklı bilgi ve danışmanlık için yüz yüze görüşmek gerekir.
Sağlıklı günler.
Adem
30/03/2021 at 11:47Yaşar bey baba vefaat etti ve sadece anne var bu bişey degiştirirmi .
Yaşar Öksüz
30/03/2021 at 12:36Bu durumda anne velayeti tek başına kullanır. Ancak yine de MK 356 ve 327 hükümleri geçerlidir.
Ebru Kaya
29/08/2021 at 23:14Merhaba yaşar bey. Ben 8 aydir erkek yegenime bakiyorum teyzesiyim kendisi 12 yasinda annesi cezaevine girdi 8 ay önce ve velayet annede. Babasi ise sabika kaydi olan alkolik madde bagimlisi bir adam. 10 yil once bosanmislardi. Yegenimin bu adamin yaninda yetismesini istemiyorum. Fakat alacagini soyluyor lutfen ne yapmam gerektigi hakkinda bana bilgi verebilirmisiniz. Buarada cocukda benle yasamak istiyor babasina gitmek istemiyor
Av. Yaşar Öksüz
30/08/2021 at 08:14Merhaba Ebru Hanım,
Yazımızda da belirttiğimiz üzere, anne ve/veya babanın hayatta olduğu durumlarda çocuğa dair hakların anne ve baba dışındaki kişilerce kullanılması mümkün değildir. Ancak yeğeninizin üstün menfaatini ispat ederek vasi tayin edilme talebinde bulunabilirsiniz. Yine evlat edinmenin şartlarının oluştuğu durumlarda, yeğeninizi evlat edinmek için de başvuruda bulunmanız da mümkündür.
Sağlıklı günler.
Mehmet
02/09/2021 at 18:20Yaşar bey ben eşimden boşanalı 1.5 sene oldu 3 yaşinda bir kızım var boşanmış oldugum eşim çocugu bana karşı daima koz olarak kullanmak istiyor vede mahkemenin verdigi görme hakkımı dahil elimden almaya calışıyor sana cocugu göstermicem diyor cocugunu unutturcam sana diyor cocugu bana kaç defa göstermesse ben cocugumun velayatini alabilirmiyim
Av. Yaşar Öksüz
03/09/2021 at 08:15Merhaba Mehmet Bey,
Çocuğunuzun sizinle zaman geçirmesi hem sizin hem de çocuğunuz için bir haktır. Bu hakkın, velayet sahibi tarafından engellenmesi, velayetin kötüye kullanılması olarak kabul edilmektedir. Bu tür durumlarda velayet davası açılması mümkündür. Ancak çocuğu göstermemenin sayısından ziyade olayların gerçekleşme şekli önemlidir. Velayet sahibinin, “çocuğu sana göstermeyeceğim” şeklindeki sözlerini ve teslimden kasıtlı olarak kaçındığını ispat ederek velayet davası açılabilir. Mahkeme, çocuğunuzun yaşını da göz önüne alarak menfaatlerini araştıracaktır.
İyi günler.
Sabira
17/11/2021 at 00:29Merhaba, bosanan ciftlerde cocugu gorme tarihleri yeni egitim sistemine gore nasil degisti acaba? Malum eskiden somestre 15 gundu, suan 2 ayda bir 1 hafta olarak degistirildi. Bir de ayri sehirlerde yasayan ebeveynler icin, velayeti alan eş, karsi tarafin yatili alma hakkinin bulundugu tarihlerde cocugu vermemezlik yapabilir mi? Yani sehir disina gondermemezlik, buna hakki var mi?
Av. Yaşar Öksüz
17/11/2021 at 14:59Merhaba,
Ara dinlenme tatillerinde de kişisel ilişki kurulmaktadır.
Şehir dışında yaşıyor olmak çocuğun tesliminden kaçınmaya imkan vermez. Bu tür durumlarda https://yasaroksuz.av.tr/velayet-davasi/ adresindeki yazımızda belirttiğimiz şekilde hapis cezasına varan durumlar ortaya çıkacaktır.
İyi günler.
özge
14/12/2021 at 08:44Merhaba yaklaşık 3 yıl önce boşandık anlaşmalı, baba kati suretle nafaka ödemiyor ve nafaka vermemek için sgkli çalışmıyor ikamet adresi bir yerde kayıtlı değil. Kızımın velayeti bende fakat 15 günde bir yatılı hakkı var. Kendisine ait bi evi yok babaanne evi şehirdışında Kızımı yatılı aldığında başkalarının evinde yatırıyor. Ve ikmaetini adresini dair bilmiyoruz. Kız çocucğu olduğu için başka adamalarla aynı evde kalmasını doğru bulmuyorum bunun için ne yapmam gerekir. Yatılı göndermek istemiyorum.
Teşekkürler
Av. Yaşar Öksüz
15/12/2021 at 18:52Merhaba Özge Hanım,
Bu tür durumlarda kişisel ilişkinin yatılı olmayacak şekilde yeniden düzenlenmesi için dava açılması gerekir. Boşanma ilamındaki kişisel ilişkinin, çocuğun menfaatine aykırı olduğunu ispat ederek bu davayı kazanabilirsiniz.
İyi günler.
Hülya
19/12/2021 at 22:16Merhaba ben eşimden 2 5 senedir boşandım ,bir yıl sonra bakamadım çocuklara ve babalarını çok istedikleri için velayeti mahkemeye kendim kararimla verdim şimdi eşim barışalım dedi ve kabul ettim ama bir süre sonra bana resmi nikah yapmayacak olduğunu ,ve çocukları hiçbir şekilde geri vermeyeceğini söyleyerek kandırdı .Şimdi beni devre dışı bırakmak için her kozu kullanıyor ve hodri meydan diyor ,mahkemeye gidip başvuracam velayetleri geri alabilmek için sizce şansım yüzde kaç almak için ….
Av. Yaşar Öksüz
20/12/2021 at 15:39Merhaba Hülya Hanım,
Velayet konusunda önemli olan çocuğun üstün menfaatidir. Çocuğun üstün menfaatinin değerlendirilmesinde ise pek çok kriter bulunmaktadır. Bu konularda hukuki yardım almanızı tavsiye ederiz.
İyi günler.
İlkay
29/05/2022 at 14:38Merhaba Yaşar bey 5ay önce boşandık ve kızım 3 yaşıma girmek üzere daha önce kendisine Haziran ayında çocuğu 1 ay tatile götüreceğim bilgisini verdiğim de kabul etmişti ancak şuan da ben bana belirlenen günde görmez isem seni şikayet ederim diyor ne yapabilirim
Av. Yaşar Öksüz
02/06/2022 at 10:45Merhaba,
Kişisel ilişkinin uygulanması konusunda ihtilaf yaşanması halinde boşanma ilamındaki kişisel ilişki kararına bakılması gerekir. Boşanma ilamındaki kişisel ilişki doğrultusunda çocuğu teslim ettiğiniz sürece sorun yaşamazsınız.
İyi günler.
Osman
07/07/2022 at 21:07Merhaba. Boşanma ilamında çocuğun yaz tatilinde 20gun babasında kalması durumu yazıyor fakat anne için böyle bir madde yok. Velayet annede. İlamda babada haftasonlari göreceği yazmakta. Bu durumda anne yaz tatilinde eve bağlı kalmış durumda oluyor. Annenin yaz tatilinin diğer kısmında illa evinde mi durması gerekiyor? Şehir dışına çocukla birlikte girse (mesela tatile, veya annenin ailesinin yanına) ne gibi bir durum ortaya çıkar? Baba şehir dışında görmek isterse görebilir çocuğu. Çocuğun alınıp bırakılma durumları neye bağlı oluyor? Anne bir problemle karşılaşır mi?
Teşekkür ederim.
Av. Yaşar Öksüz
12/08/2022 at 10:11Merhaba Osman Bey,
Velayet sahibi olan taraf, diğer tarafın kişisel ilişki kurduğu zaman dilimlerine uymak zorundadır. Ancak bu süreler dışında evde kalması gibi bir zorunluluk bulunmamaktadır. Kişisel ilişki sadece kendisine verilmeyen taraf ile çocuk arasında kurulur. Velayet hakkı sahibi zaten çocuğu yanına alacağı için süre belirtilmesi gerekmez. Diğer sorularınız için hukuki danışmanlık alınması gerekmektedir.
İyi günler.