Menü
Nafaka Davaları / Boşanma Davaları

Tedbir Nafakası Hakkında 7 Soru – 7 Cevap

Tedbir nafakası

Tedbir nafakası hakkında merak edilenleri bu yazımızda bulabilirsiniz. Sorularınızı, aşağıda bulunan yorumlar bölümünden iletebilirsiniz. Hukuki desteğe ihtiyaç duyduğunuzda randevu almak için bizlere ulaşabilirsiniz.

Tedbir Nafakası Nedir?

Nafaka, kendi geçimini sağlayamayacak kişiler lehine, belirli yakınlığa sahip olan kimseler tarafından yapılmasına hükmedilen ekonomik katkıdır. Türk Medeni Kanunu’nda dört ayrı nafaka türü bulunmaktadır. Bunlar tedbir nafakası, iştirak nafakası, yoksulluk nafakası ve yardım nafakasıdır. Bu nafaka türlerini kısaca açıklamak gerekirse;

  • Yardım nafakası, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan altsoy veya üstsoy ile ergin olduğu halde eğitimine devam eden çocuğa ödenen nafaka türüdür.
  • İştirak nafakası, boşanma veya ayrılık nedeniyle çocuğun velayeti kendisinde bulunmayan tarafın, müşterek çocuğun giderlerine katılmak amacıyla ödemesi gereken nafaka türüdür.
  • Yoksulluk nafakası, boşanma sebebiyle yoksulluğa düşecek olan eşin, diğer eşten talep edebileceği nafaka türüdür. İştirak ve yoksulluk nafakası, boşanma davası ile beraber talep edilebilir; söz konusu nafaka türlerinin ödenmesine boşanma davasının kesinleşmesi neticesinde karar verilir.
  • Tedbir nafakası ise dava süreçlerinde, tarafların hayat standartlarının zarar görmemesi ve alışık oldukları şekilde devam ettirebilmeleri amacı hükmedilen nafakadır. Bu nafaka nitelik olarak yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasının dava kesinleşmeden önce ödenmesine hükmedilen şeklidir.

Tedbir nafakası

Tedbir Nafakası Hangi Kanunda Düzenlenmiştir?

Bu nafakası Medeni Kanun’un 169. Maddesinde düzenlenmiştir.

Madde 169- Geçici Önlemler

Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re’sen alır.

Medeni Kanun’daki düzenlemeden de görüleceği üzere tedbir nafakası, boşanma ve ayrılık davalarında hükmedilmektedir. Bu davalarda, hakim, eşlerin barınması, geçinmesi ve çocuklarının ihtiyaçları için geçici önlemleri alıp; tedbiren nafakaya hükmedebilmektedir. Bu nafakanın hükmedilmesi için talepte bulunulmuş olması da şart değildir. Hakim gerekli görürse bu önlemleri alabilir.

Tedbir Nafakası Ne Zaman Başlar?

Tedbir nafakası, boşanma veya ayrılık davasında hükmedilmekte ve dava tarihinden itibaren başlamaktadır. Bu kapsamda nafakanın hesaplanmasında, mahkemenin aksine bir kararı yoksa, dava tarihi dikkate alınır.

Dava tarihinden itibaren ödenmesine karar verilen tedbir nafakası, dava kesinleşene kadar devam eder. Bu kapsamda davanın kesinleşmesinden sonra tedbiren hükmedilen nafaka, kendiliğinden ortadan kalkar ve şartları varsa iştirak nafakası ya da yoksulluk nafakasına dönüşür. Boşanma ve ayrılık davasının reddine karar verildiği durumda ise bu nafaka, kararın kesinleştiği tarihten itibaren kendiliğinden ortadan kalkacaktır.

Boşanma Davası Açmadan Nafaka İstenebilir Mi?

Boşanma davası açılmadan da nafaka talebinde bulunmak mümkündür. Bu durumlarda istenebilecek nafaka önlem nafakası olarak isimlendirilmektedir. Bu nafaka hakkında daha fazla bilgi almak için “önlem nafakası” yazımızı okuyabilirsinizYoksulluk nafakası

Tedbir Nafakası İcra Takibi İle İstenilebilir Mi?

Boşanma ve ayrılık davalarında tedbiren nafakaya hükmedilmesi durumunda nafaka borçlusunun, hükmedilen nafakayı aynı gün ödemesi gerekir. Bu kapsamda nafakanın, peşin olarak ve aynı gün ödenmesi gerekir. Borçlunun bu ödemeyi yapmaması durumunda nafaka alacaklısı olan taraf, alacağını yasal yollarla almak için başvuruda bulunabilir. Hukuk sistemimizde bu başvuruların icra müdürlüğüne yapılması gerekmektedir. Sonuç olarak alacaklı, tedbiren hükmedilen nafaka ödenmediğinde icra marifetiyle tahsil edilmesini isteyebilir.

Bir alacağın, mahkeme ilamına dayalı olup olmaması büyük öneme sahiptir. Nitekim alacak, mahkeme ilamına dayanıyorsa borçlunun, bu alacağa itiraz etmesi için dava açması gerekir. Ancak bir alacak, mahkeme ilamına dayanmıyorsa borçlu, 7 gün içerisinde sadece bir itiraz dilekçesi sunarak takibin durmasını sağlayabilir. Tedbir nafakasına dair alacaklar da niteliği itibariyle bir mahkeme kararına dayanmaktadır. Ancak bu karar, kesin karar niteliğinde değerlendirilmemektedir. Bu sebeple nafaka alacaklısı, nafaka alacağı için icra müdürlüğüne başvurduğunda, ilamsız icra takibi başlatmak zorundadır. Mahkeme kararı ile lehine nafaka hükmedilen kişi, alacağına kavuşamıyor ise borçlu hakkında ilamsız takip yolu ile icra takibi başlatması mümkündür.

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 2018/6711 E., 2019/5725 K., 08.04.2019 T.
“Tedbir nafakasına ilişkin ara karar, ilam olmadığı gibi, İİK’nun 38. maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden de değildir. Dolayısıyla ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabi olmadığından ilamlı takip konusu yapılamaz. O halde, mahkemece, takip tarihindeki durum ve dayanak belge nazara alınarak, ara kararına dayalı olarak ilamların icrası yolu ile takip başlatılamayacağı ve icra emri gönderilemeyeceği hususu res’en gözetilerek, icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekir”

Tedbir Nafakasına İtiraz Edilebilir Mi?

Yukarıda detaylı olarak anlattığımız üzere; tedbir nafakasına ilişkin karar, mahkemenin ara kararı niteliğindedir. Boşanma ve ayrılık davalarında da mahkeme, hükmettiği nafakayı takdir edeceği şekilde değiştirebilir. Buradan da anlaşılacağı üzere nafaka alacakları, her ay yeniden doğar ve nafaka ödenmesine ilişkin şartlar her zaman değişebilir. Bu sebeple mahkeme tarafından hükmedilen nafakaya, her iki taraf da, davanın her aşamasından itiraz edilebilir. Diğer yandan tedbiren hükmedilen nafakaya ilişkin yapılan itirazın salt itiraz beyanından ibaret olmaması ve delillerle desteklenmesi büyük öneme sahiptir. Bu konuda boşanma avukatından hukuki yardım alınmasında fayda bulunmaktadır.

Tedbir Nafakası İtiraz Nereye Yapılır?

Tedbir nafakasına itiraz, kararı veren mahkemeye yapılır. Nafakaya itiraz konusunda kural olarak herhangi bir süre sınırlaması bulunmamaktadır. Dolayısıyla itiraz etmek isteyen taraf, bir dilekçe hazırlayarak karara itiraz edebilir. Nafakaya ilişkin ara kararlara karşı, doğrudan istinaf başvurusunda bulunmak mümkün değildir. Bu kararlara, hüküm ile birlikte istinaf ve temyiz başvurusunda bulunulabilir.

Tedbir Nafakasına İtiraz Dilekçesi Nasıl Hazırlanır?

Tedbir nafakasına itiraz dilekçesi, ara kararın kaldırılması veya değiştirilmesi yönünde karar verilmesi istemli bir dilekçedir. Tedbir nafakası itiraz dilekçesi, ara kararı veren mahkemeye hitaben yazılmalıdır. Söz gelimi İstanbul 8. Aile Mahkemesi tarafından hükmedilen nafakaya karşı itirazın, İstanbul 8. Aile Mahkemesi Sayın Hakimliği’ne şeklinde başlaması gerekir. Dilekçenin devamında, dava dosyasına ilişkin esas numarası belirtilmelidir. Taraflar bu bilgiye E-devlet veya UYAP vatandaş portal gibi sistemlerden ulaşabilecekleri gibi; davanın görüldüğü adliyede bulunan hukuk mahkemeleri tevzi bürosundan da taraf oldukları dosyaya ait bilgilere ulaşabilirler.

Yoksulluk nafakası

Hitap olunacak mahkeme ve dosya esas numarasını belirttikten sonra; dilekçeyi yazan tarafın, davalı/davacı sıfatı belirtilmeli ve varsa vekilinin ismi yazılmalıdır. Bir sonraki satırda, karşı tarafın davalı/davacı sıfatı belirtilmeli ve varsa vekili yazılmalıdır. Ardından “konu” başlığı altında, itiraza ilişkin hususlar çok kısa özetlenmelidir. Bu bilgiler dilekçenin en başında belirtildikten sonra; “açıklamalar” başlığı altında, tedbir nafakasına ilişkin karara itiraz sebepleri, itirazın yerinde olduğunu ispatlamaya yarar deliller, bu delillerin hangi hususlara ilişkin sunulduğu, mahkemenin araştırması gereken hususların ne olduğu, nafaka ödenmesine dair değişen koşullar varsa bu koşulların detaylı açıklamaları gibi hususlar bulunmalıdır.

Açıklamalar kısmı tamamlandıktan sonra “Talep Sonucu” başlığı altında, mahkemenin vermesi talep edilen kararlar özet olarak ve maddeler halinde yazılmalıdır. Son olarak ise dilekçedeki isim, imza, tarih hususları da tamamlanmalıdır. Daha detaylı bilgiye ulaşmak için “Boşanma dilekçesi” yazımızı da okuyabilirsiniz.

Yazar Hakkında

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunudur. İstanbul Barosu'na bağlı olarak avukatlık hizmeti vermektedir. Uzmanlık alanı, aile hukukundan kaynaklanan davalardır. Boşanma avukatı olarak Milliyet/Pembenar ekinde köşe yazarlığı yapmaktadır.

Yorumlar

    Yorum Bırak