Menü
Nafaka Davaları

Yardım Nafakası Hakkında 11 Soru / 11 Cevap

yardım nafakası

Yardım nafakası hakkında merak edilenleri bu yazımızda bulabilirsiniz. Sorularınızı, aşağıda bulunan yorumlar bölümünden iletebilirsiniz. Hukuki desteğe ihtiyaç duyduğunuzda randevu almak için bizlere ulaşabilirsiniz.

Yardım Nafakası Nedir?

Yardım nafakası, kendisine yardım edilmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan kişinin, belirli şartlarla yakın akrabalarından isteyebileceği nafaka türüdür. Medeni Kanunumuzda dört farklı nafaka türü bulunmaktadır. Bunlar tedbir nafakası, iştirak nafakası, yoksulluk nafakası ve yardım nafakasıdır.

Yardım nafakası Medeni Kanun’un 364. maddesinde özel olarak düzenlenmiştir. Söz konusu düzenlemeye göre “Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. Kardeşlerin nafaka yükümlülükleri, refah içinde bulunmalarına bağlıdır.”

Medeni Kanundaki düzenlemeden de anlaşılacağı üzere bu nafaka, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya dair bir nevi sosyal yardımlaşmadır. Bu bağlamda, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödev olarak kabul etmek gerekir.

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi., 2017/18287E., 2017/10525 K. 20.6.2017 T.
“Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya dair bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Aile bağlarının herhangi bir sebeple zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu sebeplerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir.

Kimlerden Yardım Nafakası İstenebilir?

Medeni Kanun’un 364. maddesindeki düzenlemeye göre yardım nafakasının;

  • Altsoyda yer alan çocuklar ve torunlardan,
  • Üstsoyda yer alan anne, baba, anneanne, babaanne ve dedelerden,
  • Refah halinde olan kardeşlerden talep edilmesi mümkündür.

Görüleceği üzere yardım edilmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan kişi, yakın akrabalarının hepsinden nafaka talep edebilir. Ancak Medeni Kanun’un 365. maddesinde bir sırlama getirilmiştir. Buna göre bu nafakaya ilişkin davalar, mirasçılıktaki sıra göz önünde tutularak açılır. Yardım nafakası kimlerden hangi sırayla talep edilebilir sorusuna bu doğrultuda cevap vermek gerekir. Bu kapsamda nafaka alacaklısı olan kişi, miras hukuku kuralları çerçevesinde ilk olarak kimler kendisine mirasçı olacaksa öncelikle onlardan nafaka talebinde bulunabilir. Medeni Kanun’daki bu sınırlama doğrultusunda kendisine mirasçı olarak bekleyen çocukları hayatta olan kişi, kendi anne-babasından nafaka talebinde bulunamaz. Bu kişinin öncelikle mirasçılıktaki sıra ilkesi çerçevesinde çocuklarından yardım nafakası talep etmesi gerekir.

Türk Medeni Kanunun’ da kan hısımlığı mirasçılığında zümre sistemi kabul edilmiştir. Bu kapsamda nafaka yükümlüleri arasında ilk sırada, nafakası talebinde bulunanın altsoyu, ikinci sırada üstsoyu olarak anne ve babası, üçüncü sırada ise refah halinde olması koşuluyla kardeşleri yer alır. Buna göre bu talep de bulunan kişi öncelikle altsoyuna başvurmalıdır.

Nafaka talep edecek olan, bir ön sırada nafaka borçlusu bulunduğu sürece, bir sonraki sırada yer alan nafaka yükümlüsüne başvuramaz. Böyle bir başvuru yapılmış ise bile bu talep dinlenilemez. Aynı sırada birden fazla nafaka yükümlüsü varsa, ödenecek olan miktarı, ödeme güçleri oranında paylaştırılır. Böyle bir durumda nafaka yükümlülüğü müteselsil bir borç doğurmayacaktır. Nafaka alacaklısı, çocuklarının ve anne babasının ödeme gücü olmadığını ispat etmedikçe, refah içerisinde olan kardeşinden talep edemez.

Yardım nafakası

Yardım Nafakası Şartları Nelerdir?

a. Talep eden kişi, yoksulluğa düşecek olmalıdır.

Yardım nafakası talebinde bulunan kimsenin, kendisine yardım edilmediği takdirde yoksulluğa düşecek olması öncelikli koşuldur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararına göre; yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanlar yoksuldur. Buradaki yoksulluk, yoksulluk nafakasının şartlarıyla benzerlik göstermektedir.

Bu bağlamda yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları kişilerin, çevresindeki bulunan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerinden yardım talep edebilmesi mümkündür.

b. Yardım nafakası, nafaka yükümlüsünün mali gücü ile orantılı olmalıdır.

Medeni Kanunun 364. maddesinde herkesin, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlü olduğu düzenlenmiştir. Aynı kanunun 365. maddesinde ise bu yükümlülüğe bir sınırlama getirilmiştir. Buna göre nafaka davası, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın malî gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir. Dolayısıyla talep edilen kişinin, ekonomik olarak nafaka ödeme gücünün bulunması gerekir. Bu kapsamda açılacak davada, tarafların mali güçleri detaylıca araştırılmalı ve hakkaniyete uygun bir karşılaştırılma yapılmalıdır.

c. Yardım istenilecek kardeşin refah içinde olması gerekir.

Yukarıda açıkladığımız üzere bu nafaka, altsoydan, üstsoydan ve kardeşlerden istenebilir. Ancak kardeşlerin yardım nafakasına dair yükümlülükleri, refah içinde bulunmalarına bağlıdır.

Yardım Nafakası Miktarı Nasıl Belirlenir?

Yardım nafakası miktarının nasıl belirleneceği Medeni Kanunun 365. maddesinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre nafaka, nafaka isteyen kişinin geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın malî gücüne uygun şekilde talep edilebilir. Bu kapsamda nafaka davası açıldığında hakim, hem nafaka talep eden hem de hem de kendisinden nafaka istenilen tarafın ekonomik ve sosyal durumunu araştırır.

Mahkemeler, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarını, SED raporu ismi verilen araştırmalarla yapmaktadır. SED araştırması için mahkeme, tarafların yaşadığı adresin bağlı olduğu emniyete veya jandarmaya müzekkere yazar. Bu müzekkereyi alan emniyet veya jandarma, tarafların ekonomik durumlarını ayrı ayrı araştırır. Mahkeme ile görevlendirilen emniyet veya jandarma, tarafların özellikle gelirlerini ve malvarlıklarını sorgulamaktadır. Ancak bu sorgulama çoğunlukla tarafların beyanlarına göre yapılmaktadır.

Kolluk kuvvetinin tarafların banka hesaplarını kontrol etme veya tapudan bilgiler elde etme yetkisi bulunmamaktadır. Yargıtay içtihatlarında, SED raporlarına büyük önem verilmekte ve dosyada bulunmamasını eksiklik olarak kabul etmektedir. Bu sebeple SED araştırması, taraflar talep etmemiş olsa dahi mahkeme tarafından kendiliğinden yapılmaktadır.

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/10601 E., 2017/5893 K. 24.04.2017 T.
Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez.”

Yardım Nafakasının Gelecek Yıllarda Artırılmasına Karar Verilebilir Mi?

Yardım nafakasının, aylık düzenli olarak (irat şeklinde) ödenmesine veya toplu olarak ödenmesine karar verilebilir. Ancak tüm nafaka türlerinde olduğu gibi yardım nafakalarında da uygulamada sıklıkla irat şekilde ödeme yapılmasına karar verilmektedir. İrat şeklinde ödenmesine karar verildiği durumlarda ise nafaka alacaklısının talep etmesi halinde hakim nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir. Ancak mahkemenin böyle bir karar verebilmesi için, nafaka talep eden kişinin talep, artış yapılmasını da talep etmiş olması şarttır. Bu konuda daha fazla bilgi almak için “nafaka artış oranı” isimli yazımızı inceleyebilirsiniz. 

Yardım nafakası

Reşit Çocuk, Anne-Babasından Yardım Nafakası İsteyebilir Mi?

Yukarıda açıkladığımız üzere bu nafaka, kendisine yardım edilmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan kişinin, yakın akrabalarından belirli şartlarla isteyebileceği nafaka türüdür. Medeni Kanun’un 328. maddesinde ise çocukların, anne ve babalarından talep edebilecekleri nafakanın özel bir türü belirlenmiştir.

Bu düzenlemeye göre çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, anne ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler. Başka bir anlatımla reşit çocuğun yardım nafakası talebinde bulunması mümkündür. Bu nafaka, bakım nafakası veya eğitim nafakası olarak da isimlendirilmektedir.

Reşit Çocuk için Yardım Nafakasının Şartları Nelerdir?

Reşit olan çocuk bakımından nafakaya hükmedilebilmesi için şu şartların gerçekleşmesi gerekir:

a. Çocuğun eğitiminin devam ediyor olması gerekir.

Reşit olan çocuğun, anne ve babasından nafaka talep edebilmesi için, öncelikli olarak eğitimin devam ediyor olması gerekir. Burada bahsedilen eğitim, çocuğun ekonomik bağımsızlığını kazanması için gerekli olan mesleki eğitimdir. Dört yıllık lisans eğitiminin bu kapsamda olduğu kabul edilmektedir. Diğer eğitimlerin ise her olayın şartlarına göre incelenmesi gerekir.

b. Nafakanın, Durum ve Koşullara Göre Beklenebilir Olması Gerekir.

Yardım nafakası ödenmesinin bir diğer şartı, durum ve koşullara göre nafaka ödemenin anne-babadan beklenebilir olmasıdır. Beklenebilir olma konusunda, hakimin geniş bir takdir yetkisi vardır. Bu tespit yapılırken anne-babanın sosyal ve ekonomik durumu dikkate alınır. Anne-babanın sosyal ve ekonomik durumu reşit çocuğa nafaka vermeye uygun olmayabilir.

Söz gelimi çocuğun bir taşınmazı olmasına rağmen babasının hiçbir taşınmazı olmadığı durumda yardım nafakasına hükmedilmesi mümkün değildir. Bu konudaki incelemeler detaylıca yapıldıktan sonra yardım nafakası ödenmesinin anne-babadan beklenebilir olup olmadığını, davaya bakan hakim takdir edecektir.

Kimler, Yardım Nafakası Davası Açabilir?

Yardım nafakası davası, yardım nafakası hakkı sahibi tarafından bizzat açılabileceği gibi nafaka alacaklısına bakmakta olan resmî veya kamuya yararlı kurumlar tarafından da açılabilir. Bu kapsamda Darülaceze gibi kurum ve kuruluşların da yardım istemli dava açmaları mümkündür.

Üniversite Sınavına Hazırlanan Ergin Çocuk Yardım Nafakası Talep Edebilir mi?

Yukarıda ifade ettiğimiz üzere reşit olan çocuğun talep de bulunabilmesi için eğitim hayatının devam ediyor olması gerekir. Yargıtay, 2015 yılında yapmış olduğu bir değerlendirmede, eğitimin mutlaka resmi kurumlarda devam etmesinin gerekli olmadığına ve mevcut ülke şartlarında lise mezunu bir öğrencinin üniversite hazırlık kursuna gitmesinin bir zorunluluk olduğuna hükmetmiştir. Bu kapsamda on sekiz yaşını doldurmuş ve üniversite sınavına hazırlanmak için kursa giden bir öğrenci de diğer şartları da sağlamak koşuluyla, anne babasından talep edebilir.

Yardım nafakası

Yüksek Lisans Eğitimi Alan Öğrenciler Yardım Nafakası Talep Edebilir mi?

Yüksek lisans eğitimine devam eden çocukların, anne ve babalarından yardım nafakası talep edebilmeleri mümkündür. Bu kapsamda yüksek lisans yapan çocuğa nafaka  ödenmesi de diğer şartları taşımak koşuluyla mümkündür.

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, 2015/8392 E., 2015/16069 K. 19.10.2015 T.
“..müşterek çocuğun Erciyes Üniversitesi ………… Bölümü yüksek lisans öğrencisi olup, okul giderlerinin arttığı” ve davalının maddi durumunun iyi olduğu ileri sürülerek müşterek çocuk için iştirak nafakasının 700 TL’ye, yoksulluk nafakasının 650 TL’ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir….. müşterek çocuk için bu dava ile talep edilenin yardım nafakası olduğu göz önünde bulundurularak, müşterek çocuk Tuğba için yardım hükmedilmesi gerekir”

KPSS’ye Hazırlanan Öğrenciler, Yardım Nafakası Talep Edebilir Mi?

Açıköğretim fakültesinde eğitimine devam eden veya KPPS’ye hazırlanan reşit çocuklar da diğer tüm koşulları taşımak şartıyla, anne-babadan yardım nafakası talebinde bulunabilirler.

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/15392 E., 2017/6543 K. 04.05.2017 T.
Somut olayda; davacının, davanın açıldığı tarih itibari ile öğrenci olduğu, yargılama sürer iken mezun olduğu, halen işsiz olduğu, KPSS sınavına hazırlandığı anlaşılmaktadır. Her dava açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilir. Davacı, dava tarihi itibari ile öğrenci olduğundan yardım nafakası talebi haklıdır. Ayrıca, ülkenin çalışma koşulları, kalıcı ve düzenli gelir getiren bir iş bulmanın zorluğu, davacının Üniversiteden yeni mezun oluşu, iş deneyiminin olmayışı, kamu personeli seçme sınavını kazanmak için ders çalışması gerektiği konuları düşünüldüğünde; mahkemenin, davacının yarı zamanlı bir işte çalışarak geçinebileceğine ilişkin gerekçesi de inandırıcı ve hayatın olağan akışına uygun bulunmamıştır.”

Evlat Edinilen Kişi, Yardım Nafakası İsteyebilir Mi?

Medeni Kanun’un 282. maddesine göre evlat edinme durumunda, evlat edinen ile evlatlık arasındaki soybağı kurulmuş olur. Soybağının kurulması da nafaka yükümlülüğünü beraberinde getirir. Bu kapsamda evlatlık olan reşit çocuk da, kendisini evlat edinen kişiden nafaka talep edebilir.

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/149 E., 2014/7574 K. 15.05.2014 T.
“Evlatlık müessesi Türk Medeni Kanun’un 305. ve müteakip maddelerinde düzenlenmiş olup, bu düzenlemelere göre evlat edinilen çocuk evlat edinen ana babadan doğmuş bir çocuğun hukuki statüsünü kazanır, evlatlık edinilen çocuk evlat edinenlerin kan ve kayın hısımlarıyla da hısım olur. Tüm bu açıklamalardan sonra somut olayda mahkemece yapılacak iş; davacının giderleri ve nafaka yükümlüsü davalının geliriyle orantılı olacak şekilde, hakkaniyet ilkesi de gözetilerek uygun bir nafakaya hükmetmek olmalıdır.”

Yardım Nafakasının Arttırılması ya da Azaltılması Mümkün Mü?

Yukarıda açıkladığımız üzere bu yardım, sosyal yardımlaşmanın sonucu olan bir ödevdir. Ancak yardım nafakası ödeyen veya alan kişinin ekonomik durumunda zaman içerisinde değişiklikler ortaya çıkabilir. Bu tür durumlarda nafakanın artırılması davası veya nafakanın kaldırılması ya da azaltılması davası açılması mümkündür. Bu kapsamda Medeni Kanun’un 365. maddesine göre yardım nafakasının, azaltılmasına veya artırılmasına karar verilebilir. Bununla beraber hal ve koşullara göre yardım nafakasının tamamen kaldırılması da mümkündür.

Yardım Nafakası Yükümlülüğü Ne Zamana Kadar Devam Eder?

Yardım nafakası ne zaman başlar sorusu da merak edilen hususlardan biridir. Bu nafaka, davanın kabul edilmesi şartıyla davanın açıldığı tarihten itibaren başlar. Sosyal yardımlaşmanın sonucu olan bu nafaka, mahkeme kararı ile kaldırılmasına veya taraflardan birinin ölümüne kadar devam eder.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2018/904 E., 2019/1181 K. 14.11.2019 T.
“Somut olayda, davalı üniversite mezunu ise de; dava tarihi itibariyle herhangi bir işte çalışmadığı, bitirdiği okul itibariyle ülkemiz şartlarında hemen iş bulma imkânında olmadığı, işe girebilmek için davalının KPSS kursuna gittiği ve davacı babanın şimdilik yardımına muhtaç olduğu anlaşılmakla; nafakanın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerekir”

Yardım Nafakası Davasında Hangi Mahkemelerde Açılmalıdır?

Aile hukukundan doğan davalar, aile mahkemelerinde görülür. Aile mahkemelerinin kurulmadığı yerlerde ise aile hukukundan doğan davalara asliye hukuk mahkemelerinde bakılır. Yardım nafakası davası, konusu itibariyle aile hukukundan kaynaklanan bir davadır. Bu sebeple bu dava türünde aile mahkemeleri görevlidir. Bir davanın açılması dava şartıdır ve her aşamada dikkate alınabilir. Bu sebeple davaya bakan hakim, görevli mahkeme itirazda bulunulmamış olsa dahi, görevsizlik kararı verebilir. Görevsizlik kararı verildiğinde mahkeme, kararında görevli mahkemeyi de açıklar. Görevsizlik kararı verilmesi hâlinde taraflardan birinin, süresi içinde mahkemeye başvurması ve dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Aksi takdirde, bu mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilir.

Yardım nafakası davasında yetkili mahkeme Medeni Kanun’un 365. maddesinde düzenlenmiştir. Bu konuya ilişkin davalarda yetkili mahkeme, taraflardan birinin yerleşim yeri mahkemesidir. Buna göre davacı, kendi yerleşim yeri aile mahkemesinde veya davalının ikametgahının bulunduğu yer aile mahkemesinde yardım nafakası davası açabilir. Medeni kanunda özel olarak belirtilen bu yetki kuralı kesin nitelikte değildir. Bu sebeple davanın yetkisiz mahkemede açıldığı durumlarda, cevap dilekçesi ile birlikte yetki itirazında bulunulması ve yetkili mahkemenin de gösterilmesi gerekir.

Aksi durumda yetkisiz mahkeme, yetkili olacak ve davaya bakmaya devam edecektir. Yetki itirazında bulunulması halinde mahkeme, ön inceleme duruşmasında yetki itirazını inceler ve karara bağlar. Yetkisizlik kararı verildiğinde yetkili mahkeme kararda belirtilir. Yetkisizlik kararı verilmesi hâlinde, taraflardan birinin, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Aksi takdirde, bu mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilir.

Yardım nafakası davası ne kadar sürer sorusu bakımından ise kesin bir süre verilmesi mümkün değildir. Ancak bu davaların, yerel mahkemede yaklaşık olarak 1 yıl sürdüğünü söylemek mümkündür.

Yazar Hakkında

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunudur. İstanbul Barosu'na bağlı olarak avukatlık hizmeti vermektedir. Uzmanlık alanı, aile hukukundan kaynaklanan davalardır. Boşanma avukatı olarak Milliyet/Pembenar ekinde köşe yazarlığı yapmaktadır.

10 Yorumlar

  • Amine sengul
    29/09/2021 at 07:06

    Merhabalar
    18 yaşından büyük ve eğitim hayatına devam eden çocuk için yardım nafakası talebinde bulunmuştum. Ayrıca kardeşi içinde aynı davada iştirak nafakası istenebilir mi? Yani yardım ve iştirak nafakası aynı davada talep edilebilir mi? Cevabınız için şimdiden teşekkürler

    Reply
    • Av. Yaşar Öksüz
      30/09/2021 at 05:53

      Merhaba,
      Yardım nafakası davası, reşit olan çocuk tarafından bizzat açılmalıdır. İştirak nafakası ise velayet sahibi tarafından açılır. Dolayısıyla bu davalarda davacılar farklıdır. Bu sebeple yardım nafakası ile iştirak nafakasının birlikte açılmaması gerekir. Bu davalar birlikte açıldığında hukuki karışıklıkların ortaya çıkmasına neden olur.
      İyi günler.

      Reply
  • Semanur
    27/03/2022 at 11:43

    Merhaba ben babama yardım nafakası davası açtım ve kazandım davanın açılış ayından itibaren 3 ay şeklinde yatıracaktı fakat 2 ayını yatırmıştır.Uyap üzerinden icra mı açmalıyım yoksa hangi yolları izlemeliyim yardımcı olur musunuz?

    Reply
    • Av. Yaşar Öksüz
      27/03/2022 at 14:58

      Merhaba Semanur Hanım,
      Eksik ödenen nafakalar ile devam eden aylardaki nafakaların tahsili için icra takibi başlatabilirsiniz.
      İyi günler.

      Reply
  • Berna
    24/02/2023 at 10:44

    Merhaba,
    Yardım nafakası davası açarken / halihazırda derdest olan bir yardım nafakası dosyasında tedbir nafakası da talep edilebilir mi?

    Reply
    • Av. Yaşar Öksüz
      07/03/2023 at 10:32

      Merhaba,

      Yardım nafakası davası içerisinde, nafakanın dava süresince tedbiren hükmedilmesini talep edebilirsiniz. Bu durumda mahkeme gecikmesinde sakınca bulunan bir durum olması halinde tedbiren nafakaya hükmedebilir. Ancak böyle bir durumun olmaması halinde yardım nafakası, hükümle birlikte karara bağlanır. Nafaka kararını kesinleşmeden icraya koyabilirsiniz.

      İyi günler.

      Reply
  • mehmet deniz
    28/02/2023 at 15:03

    bir kızım var 1997 dogumlu yardım nafası tarfıma baglandı ve icra dairesi nezdinde maaşımdan kesildi.kızım üniversite eğitimini bitirdi evlilik yaparak aile birliği kurdu .nafakanın kalkması için dava açtım hakim 09/01 /2023 tarihi itibarıyla gerekçeli karar yazarak nafakayı kaldırdı ama karara istinaf yapılmadı. hala maaşımdan kesinti oluyor nasıl bir yol izlemeliyim

    Reply
    • Av. Yaşar Öksüz
      07/03/2023 at 10:36

      Merhaba Mehmet Bey,

      Yardım nafakasının kaldırılmasına dair mahkeme kararını, maaşınızdan kesinti yapan icra müdürlüğüne bildirmeniz gerekmektedir.

      İyi günler.

      Reply
  • DERYA
    12/09/2023 at 11:51

    MERHABALAR 18 YAŞINDAKİ OĞLUM YARDIM NAFAKASI DAVASI AÇTI BABASINA.
    BABASI DAVADAN HEMEN SONRA BİRKAÇ GÜN İÇİNDE İŞİNDEN İSTİFA ETTİ .TABİ YALAN OLDUĞUNU BİLİYORUM AMA İSPATLAYAMIYORUM. AMA KENDİSİ EYT EMEKLİSİ. DAVA SONUCU NE OLUR SİZCE

    Reply
    • Av. Yaşar Öksüz
      13/09/2023 at 06:32

      Merhaba, dava yapılacak ekonomik durum araştırmasına göre şekillenecektir. Ancak dosya incelemesi yapmadan bilgi vermek doğru olmayacaktır. İyi günler.

      Reply

Yorum Bırak